Şehrin Gizli Kahramanları

Her şehrin kuruluş, kurtuluş hikayeleri vardır. Nice yiğit,  savaşlarda cevvalce çarpışıp yaşam alanını kurar, kurtarır. Nesillere emanet eder.

Bugünün milyonluk modern şehirleri, geçmişte topla tüfekle kanla kavgayla kurulan şehirler, artık kendisiyle savaşıyor.

İnsanlar neden şehirlerde yaşıyorsa, işte tüm sorunlar da bu sebebin sonucunu beraberinde getiriyor. Sağlık, ulaşım, eğitim, barınma… Nüfus arttıkça çığ gibi büyüyen problemler silsilesi…

Öyle ya, yaşadığımız şehirler, yaşanmaz duruma geldikten sonra burada bulunmanın ne anlamı kaldı?

İşte bugünün savaşı, yaşanabilir şehirleri kurabilmek ile eş anlama geliyor. Havasını soluyamadığınız, gölünde yüzemediğiniz, şelalesinde serinleyemediğiniz, caddesinde yürüyemediğiniz, huzurlu bir şehirde insanların birbiri ile kavgasını dindiremediğiniz şehirde, kim neden yaşamak zorunda kalır. Yaşasa da buna yaşamak mı denir?

Birileri, gizli kahramanlar, bu yükleri omuzlar. Eğitim iyi olsun, bilinçli, örnek nesiller yetişsin diye uğraşır.
İnsanlar rahat rahat işine, okuluna gitsin diye ulaşımdaki sorunlara günübirlik değil ömürlük çözümler getirir.
İnsan eksen adam yetişecek topraklarını betona gömmez,
Bir tek ağacı kesmek bir yana, kıyamet günü dahi olsa ağaç dikmek için mücadele eder, sokakları yeşille doldurur,
Binalar değil, parklar bahçeler, nefes alacak alanlar yapar,
Tokun görmemişliği aç ve yoksul insanları meydana getirmez,
Sokakta hayvanlar can çekişmez,
Şehirde yenecek ürünleri üretecek çiftçi, şevkle eker, zarar etmez, çünkü şehri şehir yapan o’dur, bilir bunu gizli kahramanlar…
Tarımla büyüyecek köyleri, geri dönülmez zararlar verecek sanayilere armağan etmez,
Ramazanda, bayramda bile her gün bir cinayet haberi olağanlaşmaz,
Magandalar değil beyefendiler saygı görür,
Tertemiz sokaklar, yayalaşmış, bisiklet yollarıyla donatılmış şehirler ve anlayışlı insanları,
Kültürle harmanlanmış, tiyatro, şiir, öyküler ile anlatılan, parmak ile gösterilen,
Bilimle uğraşan, geliştiren, bilimin medeniyetin peşinde olan bir şehri kurar gizli kahramanlar.

Delikanlılarla ihtiyarlarla kurduğu çetesiyle işgal edilmiş şehri düşmandan alıp, 21 Haziran sabahı Orhan Cami’de sabah ezanını okuyan Halit Molla işte o an esasında kahraman değildir. O’nu kahraman yapan, Uzunçarşı’dan istediğin kadar dükkanı al dediklerinde, benim bağım bahçem var, ihtiyacı olana verin dediği andır.

Bugün, almadan, istemeden verebilen, liyakatla iş başı yapmış, adaletle iş yapan, işinin hakkını veren kim varsa bugün bu şehrin gizli kahramanıdır.

İnstagram
Facebook
Strava

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir