Bisiklet Turizmi, Sosyal Medya ve Linç Kültürü

Geçen hafta neredeyse tüm bisiklet oluşumlarının başlıca gündemlerinden biri, Edirne’de kafasına taş atılan bisikletli gezgindi.

Edirne'de kafasına taş atılan bisikletli gezgin ile ilgili görsel sonucu

Olay ana akım medyada da yer buldu. Tahmin edeceğiniz birçok düşünce her yeri sardı, Türkiye’yi yerin dibine sokan yüzlerce yorumun çoğu bisikletliler tarafından yazıldı. Şimdi konuyu burada detaylıca anlatabilecek alanım bulunmuyor ama kısaca şunları anlatmak da istiyorum. Öncelikle bisikletli turizm bakımından Türkiye, güvenlik ve yaklaşım açısından iyi bir konumda.  Profesyonel bisiklet takımları ülkemizde kamplar yapıyorlar. Bisikletiyle ülkeler aşan turcuların hemen hepsi ülkemizde güvenle yolculuklarını tamamlıyorlar.

Sosyal medya ile birlikte bu gezginlerin hikayeleri ve ülkemiz ile bağları daha da arttı. Sosyal medya böylesine toplumumuza yayılmadığı yıllarda sosyal medya kelimesini kullanıyor, tanımlarını yapmaya çalışıyor, gelecekteki etkilerini tartışıyorduk. Peşi sıra sosyal medya kullanımı arttıkça, amansız bir linç kültürü de oluştu. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda sosyal medyadaki linç kültürü ve etkileri üzerine sosyokültürel ve psikoloji temelinde tartışmalar devam ediyor. Üzerine birçok bilimsel araştırma da yapılıyor. Ciddi çıktılar mevcut.



Bisikletli turizmde yaşanan bu taş atma olayıyla birlikte sosyal medyadaki linç kültürü de harekete geçti. Ülkeyi resmen linçe tabii tuttular. Türkiye’yi yerin dibine sokmak için hemen her fırsatı değerlendiren bireyler, Türkiye’ye bisikletle gelinir mi, bu olay ancak Türkiye’de olur minvalinde onlarca olumsuz bakış açısı sundular. Bunların direkt art niyetli olduğunu söyleyemeyiz belki ama kendini bilmezin tekinin yaptığı bir yanlış hareketi tüme yayarak böyle acımazsızca konuşmak da ne kadar doğru, tartışılır. Bugüne kadar binlerce gezginin güvenle yolculuğunu paylaşmayan haber sitelerinin de hep kötüyü görüp haberleştirme yaklaşımı ise başka bir konu.

Geçmişten bugüne Türkiye’de binlerce bisikletli gezgin ülkemize geldi, geliyor. Bugüne kadar bu gezginleri ağırlayan çeşitli organizasyonlarda da bulunduk. The Sun Trip gibi birçok projede ülkemize pedallayan gezginleri ağırladık, birlikte pedalladık. Bisikletliler Derneği Sakarya Şubesi’nin Sakarya Bisiklet Evi’nde bugüne kadar yüze yakın yerli yabancı bisikletli konakladı.

Görüntünün olası içeriği: motorsiklet ve açık hava
Sakarya Bisiklet Evi


Eskişehir’deki VelESBİD Bisiklet Evi’nde, İzmir’deki Mavi Oba’da ve daha birçok yerde sadece bisikletli gezginlere yönelik nice oluşum var. Buralarda konaklayan yüzlerce misafir var. Bunlar olmasa bile bugüne kadar hangi gezginle sohbet etsem Türk misafirperverliğinden, yardım severliğinden çok mutlu olduklarını dinledim. Biz ekmeğimizi, suyumuzu paylaşmayı severiz, ağırlarız. Biz bunları dün görmedik. Binlerce yıllık bir kültürün, geleneğin mirasıdır bize.

velespid bisiklet evi ile ilgili görsel sonucu
Eskişehir VesESPİD – Yer yüzü Bisiklet Evi

Evet, ülkemizde hiç hoş olmayan olaylar yaşanıyor mu, yaşanıyor. Ders almalı, değiştirmeli, düzeltmeli miyiz? Kesinlikle. Peki olanları salt eleştirerek, memleketi alabildiğine kötüleyerek çözebilir miyiz? Kendini bilmezin teki bisikletli turiste taş attı. Peki sonra ne oldu? Edirne’deki ARDABİS Bisiklet Kulübü üyeleri konuyla ilgili hemen iletişime geçti ve gezginle birlikte onlarca kişi şehirde bisiklet turu yaptılar. İşte çözüm, yapıcı olmak, farkındalık oluşturmak budur. Bu konu esasında birçok açıdan tartışılarak çıktılar elde edilmesi gereken sosyolojik bir vaka.

Gürkan Genç
Gürkan Genç


Yıllardır bisikletiyle dünya turunda olan Gürkan Genç, tartışmalar devam ederken konuyu şöyle özetledi; “Bir ülkede bıçakla kovaladılar, bir ülkede araba ile çarpıp kaçtılar, bir ülkede duvarla yol arasında sıkıştırdılar, bir başka ülkede silahla durdurdular, bir başka ülkede bisikletin tekerine giderken sopa sıkıştırmaya kalktılar. Bir başka ülkede param istendi, bir başka ülkede elektronik eşyalar çalındı. Bunların hepsi gezdiğim 4 kıtada yaşadığım olaylar. Neymiş demek ki sadece ülkemize has bir durum değilmiş! Çocuk her yerde çocuk, eğitimsiz insan her yerde, kötü insanlar her yerde.

Hadi onları geçtim ülkemizde bu kadar gezen arkadaşımız var, internette onlarca yol anısını paylaşan gezgin var, herkes anılarında ülke ülke yaşadıkları olumsuzlukları da yazmış sayfalarına. Tabi bu durumlar okunduğunda görülüyor. Okumadığında nerden bileceksin? Lütfen sizler de yaşanılan bu tatsız olayları ‘sadece bizim ülkemizde olur’ yaklaşımı ile yorumlamayın!”

06 Aralık 2019
Yeni Haber Gazetesi – Mert Atalay
https://www.sakaryayenihaber.com/bisiklet-turizmi-sosyal-medya-ve-linc-kulturu-makale,13508.html

İnstagram
Facebook
Strava

Önerilen makaleler

1 Yorum

  1. Çok doğru bir haber dokuz yılda bine yakın turcuyu misafir ettim ediyorum sabah kahvaltısı akşam yemeyi iki öğün birlikte yiyoruz ücret yok.ulkemin insanı paylaşır güzel bir spor her gittim ilde krallar gibi karşılıyorlar.bir deli taş attı kuyuya o kadar.keske mavi Obanin fotoğrafını koysaydin.. Dünyanın en ünlü gezi kitapları nda bile benden bahseder bu çok büyük mutluluk.. yaşasın bisiklet arkadaş ligi diyorum.. sizlerde başarılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir