Mert Atalay Bugüne kadar onlarca fuar, etkinlik ve festivale katıldım ya da görev aldım. Çoğu Sakarya dışında olan bu çalışmalardan her çıkışımda “yahu şöyle güzel bir ortamı Sakarya’da niye göremiyoruz” diye durmadan hayıflanıp dururdum. Geçen Cumartesi gününe kadar…
Eskilerin tabiriyle “adam eksen adam biter” dedikleri bir toprağımız var. Her türlü doğal zenginliğe sahip, dört mevsimi hakkıyla yaşayabildiğimiz bu şehirde yapılabilecek yüzlerce yatırım alanı mevcut. Elbette en kıymetli yatırım alanı ise dünyanın en büyük fabrikası ‘toprak’.
İşte bu zenginliğin en kıymetli şekilde değerlemesini yapabileceğimiz alanlardan biri de kuşkusuz peyzaj ve süs bitkiciliği.
Abhaz Çerkeslerin yoğun yaşadığı bizim evlerimizi, köylerimizi bilirsiniz. Çatısından çimine kadar hepsi düzenli ve özenlidir. Kısaca bu intizam ve özene ayrı bir yaklaşımımız var.
Uluslararası Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Fuarı PSB Anatolia’yı ziyaret ettiğimde de bu özeni destekleyen, yeni teknolojilerin kaliteli ve güzel bir yaşamı nasıl dizayn edebileceğini gördüm.
Geçen yıla göre firma ve kurumların yoğun katılımını görebiliyordunuz. Her stant öyle özenli şekilde hazırlanmıştı ki, hangisini ziyaret edeceğimizi şaşırdık. Fuar alanına girince önce tanıştığımız firmaların stantlarını ziyaret ettik. Urgancıoğlu’nun keyifli standında Ali Urgan bey ile sohbet ettikten sonra Group Zelena’nın işletme sahibi Sinan Düman’ın kahve ikramı ve sohbeti günümüze keyif kattı.
Biz orada kahvelerimizi yudumlarken özel hazırlanmış fotoğraf çekim alanında insanların sürekli hatıra fotoğrafı çektirmesini görmek ayrı bir güzel görüntüydü.
Yunus Emre ile birlikte ardı sıra tüm stantlara tek tek uğradık. Farklı farklı binlerce ürünü sergilenmesi bir yana, alanda peyzaj üzerine de daha önce hiç görmediğim birçok farklı ve hoş tasarıma sahip ürünü inceledim.
Saymakla bitmeyecek bitki çeşitleri insana bir göz zevki sunmuş ve bu durumu fuar alanındaki peyzaj çalışmaları harikulade bir ortam oluşturmuştu. Yolda giderken inşallah güzel olmuştur diye düşünürken varıp fuarı gezdikten sonra burası “Sakarya’nın Bahçesi gibi olmuş” dedim. Ve gerçekten bu denli özenli, düzenli bir fuarı görünce çok mutlu oldum.
Böylesine büyük ve kıymetli bir fuarın on beş günde yapılamadığını hemen hepiniz tahmin ediyorsunuzdur. Aylar süren çalışmalar, diyaloglar, ziyaretler ile yapıldığı işin nihayetinden anlaşılıyordu; 30 bin ziyaretçi!
Bir ziyaretçi olarak şehrimize böyle bir fuar kazandıran, emek veren, ülkemizin farklı onlarca şehrinden gelen, misafir ettiğimiz tüm katılımcılara teşekkür ederim.
Yıllarca farklı şehirlerde görüp hayıflandığım o fuarlardan daha iyisini şehrimizde görmek mutluluk ve gurur vericiydi. Büyüyerek ve gelişerek daim olması dileğiyle…
