Murat Atalay…

İnsan ömrünün bazı noktalarında artık geri dönüşsüz anlar olur…
Daha küçük bir çocukken, Hakan abimle birlikte aldığımız Kemalettin Tuğcu kitaplarını bir erik ağacının dalında okurken evden annem seslendi. Bahar ayının büyüttüğü otların arasından yanına koşup gittim, merhum Sercihan halamın oğlu Hakan abimin haberiyle orada gökyüzüyle yeryüzü arasına sığamamıştım…
Geçen yıl askerde annem aradı. Amcan hasta oğlum dedi… Daha da üç ay varken tezkereye uyuyabildiğim geceler sayılıdır. Neyi, nasıl tarif edeyim. O Ankara’ya sığamadım.
Depremden sonra Gölkent’teki dede evimizde bazı geceler korkar uyuyamazdım. Gece alt katta uyuyan amcamın yanına giderdim. Telkin eder, sarılır uyuturdu.
Eşsiz bir güven ve huzurunu, daha o yaşlardan bugüne değin ömrüm boyunca her an ve her yerde hissettim, O’nun varlığının verdiği onur ve şerefle yaşadım.
İnsanlara böylesine dokunabilen, her hareketi her davranışı bir ders niteliğinde olan, memleketin neresine gidersem gideyim büyük bir gönül dostu ile karşılaştığım…
Gençlik cehaletiyle elbette hatalarımız oldu. Kaç defa aldın karşına bıkmadan konuştun, yol yordam gösterdin, hizaya getirdin. Okuyun, okuyun, okuyun demekten, biz okuyalım, doğru, delikanlı, memlekete faydalı insanlar olalım diye elinden ne geliyorsa yapmaktan bir saniye bile ödün vermedin. Ne zaman bir çıkmaza girsem, aklım yetmese, “amca nasıl yapayım” diye sorunca muhakkak bir yolunu gösterdin. Gerekirse yolu sen açtın.
Senin bu dünyaya, insanlara, memlekete kattıklarını anlatmaya kalkışsam buna kelimeler yetmeyecek.
Amcaya “baba yarısı” derler ya, sen, abiliğini, arkadaşlığını, amcalığını ödenemez bir hak ile fazlasıyla yaptın.
Biz de her şeyi vasiyet ettiğin gibi yaptık. Üç oğlun başucunda hep birlikte kelime-i şahadet getirerek ruhunu teslim ettin.
Şimdi bana, bize düşen; senin tırnağın kadar olabilmek, senin dostlarına dostluk yapmak, değerlerini, emanetlerini cansiparane koruyup kollamaktır. Bu acı günümüzde yanımızda olan tüm eş, dost ve akrabalarımızı bir kez daha bilmek ve birbirimize sahip çıkmaktır.
Sen şimdi orada çok sevdiğin Hakan abimle, ömrün boyunca anlattığın ve hatırasını yaşattığın Rauf dedem ile buluştun. Telaş etme, üzülme hepimiz geleceğiz.
Allah’ım seni Peygamber efendimize komşu eylesin.
Biz senden razıyız, Allah da senden razı olsun.

İnstagram
Facebook
Strava

Önerilen makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir