Mert Atalay Bir yerleşim düşünün…
Boylu boyunca Sakarya Nehri ile sarmalanmış, kuzeyinde ise bölgenin en verimli, canlı ve el değmemiş büyük Akgöl’ü, eskilerin deyişiyle “adam eksen adam biter” cinsinden verimli topraklarında her türden ürünün yetişebildiği, çeşitli milletlerin yüz yıllardır birlikte yaşadığı bir yerleşim…
Çiftçilik ve hayvancılık ana geçim kaynağı iken çeşitli sanayi girişimlerinin de bulunduğu kuzeydeki bu şirin mahalle Gölkent, geçmişte belde iken köyden kente göç ve yeni yasal düzenlemeler ile belediyeden mahalleye dönüşen hikayeye sahip. Bölgedeki birçok köy ve mahallenin öncüsü ve önemli girişimleri ile örnek bir belediye iken şu an Ferizli ilçesine bağlı bir mahalle durumunda…
Koyunağılı ve Ahmet Çavuş mahallelerin birleşmesiyle oluşmuş, eski adı Koyunağılı olan Gölkent’te 2012’deki nüfus sayımına göre nüfus 1, 600 civarında… Şu da çok açık ki geçmişten günümüze Gölkent, Türkiye’de farklı milletlerin bir arada yaşayabilmesinin minvali niteliğinde… Köyün kurucularından Abhazlar ile yerleşik Manavları, Bulgaristan’dan göç ile yerleşmiş Bulgar ve muhacır Türkleri, Karadenizlileri, Hemşin, Pomakları ile Sakarya’nın birleşmiş yaşamının açık örneği.
Eşsiz gölünün etrafında uzun zamandır turistik faaliyetlere kazandırmak için girişimler olan Gölkent’te önce Büyük Akgöl kenarına aile çay bahçesi yapılmıştı. Bugünlerde ise yine turistik alan kazanımları için girişimler sürdürülüyor… Bizler de demir atlarıyla Sakarya’nın hemen her bölgesine pedallamış bisikletliler olarak bir hafta sonu yukarıda bilgilerini verdiğimiz Gölkent’e uğramak, meşhur balıklardan yemek ve bir çay içmek istedik.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Bazı arkadaşlarımızın bireysel ya da küçük gruplar halinde daha önceden pedalladığı Gölkent, şehir merkezinde 35 kilometre uzaklıkta. Gidiş geliş 70 kilometrelik bir tur için sabah 09.30’da hareket etmek hepimiz için yeterliydi. Bisiklet Evimizden yirmiye yakın arkadaşımız ile pedallara yüklendik. Ferizli – Karasu yolu üzerinde zorlanmadan grup olarak Ferizli’ye ulaştık. Burada on dakikalık bir molanın ardından yola devam ettik.
Ferizli’deki muhacır konutları olarak bilinen yokuştan aşağı salınarak Seyifler sınırlarına doğru ilerlerken sağ tarafımızdaki Seyifler Kalesi geçiyoruz… Bizans döneminden kalma kale, maalesef turizme kazandırılamadığı gibi hiçbir bakım çalışması da yapılmıyor. Seyifler’in düz arazisinde tempomuzu koruyarak yola devam ederken Ağacık’ın tepelerini solumuza alıp Gölkent girişine kavuşuyoruz. Girişte görünen Sakarya Nehrinin sert virajlarından biri göze çarpıyor ve yemyeşil düzlükler dikkat çekiyor.
Yerleşim içinde ilerledikçe tipik bahçeli tek ya da iki katlı köy evleri ile sıralanmış, yer yer küçük işletmelerin olduğu yol boyunca eski belediye meydanına ulaşıyoruz. Hedef, Akgöl ve balık ziyafeti…
Gölkent merkezden Göl mahallesine doğru bisikletlerimizi salınca bizi Akgöl karşılıyor… Sonbahar ve kıştan kenarlarında sararmış sazlıklarını ve yaz sezonu sonrası pek de bakımlı olmadığı gözlenen aile çay bahçesinin yanından ilerleyerek balık restaurantına varıyoruz. Göl manzaralı geniş bir masa yapılmasını istiyorum. Arkadaşlarımız bir yandan göl manzaralı fotoğraf çekerken bir yandan da dinleniyorlardı.
Masa hazır olduktan sonra halk arasında Çılpık ya da Yayın balığı (latince Silurus Glanis) ve gömme balıklarının kızartıldığı yerden mis gibi kokuları yükselip bize doğru geliyordu… Hayatında ilk defa bu balıklardan yiyecekler vardı. Masamız salatalar ile donatıldıktan sonra mis gibi balıklar ile ziyafet başladı… Hiç balık yemeyen, ben balık sevmiyorum diyenler dahi çılpığın tadına baktıktan sonra bu düşüncelerini değiştirdiler. İlgilerinden dolayı Alkan Restaurant’a teşekkür ediyorum.
Karnımız doymuştu. Göl manzarası karşısında biraz oturup keyif yapmak ve ardından yerleşim merkezinde bir çay içmek üzere program yaptık. Yarım saatlik bir dinlence sonrası bisikletlerimiz ile yola çıkmadan önce göle nazır grup fotoğrafımızı da aldık:
Göl mahallesinden merkez/koyunağılı mahallesine doğru pedalları çevirdik ve Güven arkadaşımızın kahvehanesinde çay içmek üzere durduk. Dönüş yolunda yine sadece tek bir yokuşumuz vardı ve öncesinde köy yollarında pedallamanın keyfine varacak olan arkadaşlarımız için bu yokuşun çok da önemi yoktu. Çaylarımızı yudumladık… Artık yolcu yolunda gerekirdi. Şimdiye kadar özel araç, otobüs ya da bireysel olarak yüzlerce defa gidip geldiğim yolu bu defa kalabalık grup arkadaşlarım ile dönmenin verdiği keyif vardı. Sağ olunlar, kahvehaneye adım atar atmaz hem Gölkentli ağabeylerimiz hoş geldiniz söylemleri, karşılamaları hem de mekan sahibi Güven arkadaşımızın ilgisi hepimizi memnun etti.
Gölkent giriş/çıkışı olarak, Ahmet Çavuş mahallesindeki hafif yokuşu tırmanmadan önce, ailemize ait ev ve işyerlerimizin yanından geçerken tüm arkadaşlarıma her zaman burada bir evleri olduğunu belirterek yola devam ettik ve Gölkent’i arkamızda bıraktık. Artık önümüzde Ferizli’ye kadar tek sıra gideceğimiz kıvrımlı köy yolları vardı… Orta tempoda çevirdiğimiz yolculuk boyunca hiçbir sorun yaşamadan sakin trafikte, korna selamları ile Ferizli’ye kadar ulaştık.
Saatlerimiz yaklaşık beşi gösteriyordu. Akşam güneşi ışıklarını saçsa da ısıtmıyordu. Araçla gelip giderken fark edilmeyen detayları görerek ve inceleyerek Adapazarı’na kadar pedal çeviren arkadaşlarımız ile keyifli şekilde hiçbir sorun yaşamadan Adapazarı’na kadar vardık.
Nihayetinde her zaman söylediğim gibi; köyler, vilayetin aynasıdır. Bir ili tanımak isteyen, süslü, yapmacık, telaşeli şehir merkezlerine değil, esasa, yerliye, öze ulaşmalı. İşte Gölkent’te Sakarya’nın bir başka özetidir. Doğanın bahşettiği özelliklerle donatılmış, çeşitli milletlerin huzurla yaşayabildiği, tarımı, sanayisi, turizmi direkt elverişli ve özellikleriyle geliştirilmeye açık nadir bir memleket… Kıymeti ne kadar bilindi, biliniyor, ne kadar sahip çıkıldı, orası başka bir tartışma konusu…
Bu güneşli Pazar gününde birlikte yol alarak anılar biriktirdiğimiz tüm arkadaşlarımıza teşekkürler!
Bir sonraki sefere Gölkent’i yukarıdan izleyip orman ve patika yollarında dağ bisikletlerimiz ile dağ bisikletlerimiz ile pedallayacağız… Daha önceden başka bölgelerde yaptığımız, bisikletli ve doğa severlerin katılabileceği şenlik gibi büyük bir kampa ve Akgöl kıyısında etkinliklere de siz şimdiden hazır olun ?
Aralık 2017
